Diyarbakır, en uzun süreli idareyi Osmanlı egemenliğinde geçirmiştir. Bizanslıların 600 yılı bulan sürede şehri, Pers-Sasanîlerle paylaşımı şehirde birçok tahribe neden olmuştur. Saltanat kavgaları, Bizanslıların saldırıları şehrin sürekli gelişimini önlemiştir. Timur’un, Cengiz’in kısa süre egemenliği şehri baştanbaşa harap etmiştir. Osmanlı döneminde ise valilik yapan Paşalar, dört yüz yılı aşan süre içinde şehrin büyük ölçüde imarını sağlamışlardır. 1524-1526 yılları arasında iç kaleyi saran surlar da Kanuni Sultan Süleyman zamanında yeniden gözden geçirilmiş, ikinci bir surla çevrilerek Osmanlı kalelerinin genel özelliğine uygun birliklerin barınmalarına ve hareketine imkân sağlayacak biçimde genişletilmiş. Cami etrafındaki bu yapılaşmalar, hayır kurumlarının etkileri sonucu yapılmıştır. Ayrıca bu dönem yapılarının çoğunluğu medrese, mescit, hamam, çeşme, han türündendir. Bunu, Matrakçı Nasuh’un yaptığı minyatürde de görebilmekteyiz. Osmanlı Döneminde yapılmış olan eserlere baktığımızda; Fatih Paşa Camii, Behram Paşa Camii, Nasuh Paşa Camii, İskender Paşa Camii, Ali Paşa Camii, Hasan Paşa Hanı, Deliller Hanı, çok sayıda konak ve yazlık köşkler gibi sayısız yapı bulunmaktadır.