Kilise iç kale’nin kuzeydoğu köşesinde yer alır. Mimari tarzı ve yapıda kullanılan malzemeden dolayı Roma Dönemine ait olduğu düşünülen kilise, Artuklular döneminde batı tarafına eklenen kubbeli bölüm ile hamam haline getirilmiştir. Kaynaklara göre özgün yapının bir roma yapısı olduğunu, daha sonra kiliseye çevrildiği ileri sürülmektedir. Üzerinde inşa kitabesi olmayan kilise Diyarbakır Arkeoloji Müzesi Müdürlüğünce hazırlanmış envanter fişlerinde III. Yüzyıla tarihlendirilmektedir. Üç nefli, bazilika planlı kilise doğu yönünde sur duvarlarıyla birleşerek Dicle vadisine bakar. Orta nefin üzeri elips bir kubbeyle örtülmüştür. Nefleri birbirinden ayıran dörder ayak dizisi bulunmaktadır. Kolonları bağlayan kemerler oldukça yüksek tutulmuş; diğer kemerler ise sütun başlıkları seviyesinden başlar. Artuklu döneminde yapılan hamam kısmı kare planlı olarak inşa edilmiştir. Bu mekânın sivri kemerlerle birbirine bağlanmış sekiz ayağın taşıdığı üst örtüsü günümüze gelmemiştir. Kilisede yapılan restorasyon sonrası yapı “Sanat Galerisi” olarak kullanılacaktır.